Geçtiğimiz haftalarda Antalya’da klasikleşmiş olan Runatolia, yani yeni adıyla Runtalya’da koştuk. Her ne kadar bir takım eksiklikler göze batsa da güzel bir sonuçla bitirdik. Ekipte ilk yarı maratonunu koşanlar ve PB yapanlar oldu. Koşu antrenmanları konusunda “Akademi Koşu”‘nun ( Savaş ve Bahadır hocalarım) ve Begüm Yücesoy hocamın beslenme konusunda vermiş oldukları desteklerin sonucunu güzel bir şekilde aldım. 1:49 ile 21KM’de PB geldi. Runtalya her sene kalabalık geçen bir organizasyon oluyor. Bu açıdan gerçekten keyif verici. Şansımıza hava biraz yağmurluydu. Bunun hem iyi hem de kötü yanları oldu. Saate göre parkurda yaklaşık 88m tırmanış olmuş. Onun dışında düz diyebiliriz. Sadece belirli yerlerde tırmanış sizi biraz zorluyor/yavaşlatıyor. Özellikle sonlara doğru enerjinizi iyi korumuş olmanız gerekiyor.
Gelelim şu olumsuz yanlara:
1) Kit Teslimi
Her sene aynı konu gündeme geliyor maalesef. Yarışın start alanı ile kitlerin teslim edildiği AVM çok uzak. İnsanlar genelde start’a yakın yerlerde konaklıyor. Fakat kitlerin teslim alındığı AVM buraya birazcık uzak. Toplu taşıma ile yolda trafiğe kalıp 1-1,5 saati geçirenler oldu. Yarış öncesi bu hafif bir yorgunluk yaratabiliyor. Büyük ihtimalle sponsorluk konuları yüzünden bunu değiştiremiyorlar ama organizasyonun daha keyifli olması için düşünülmeli.
2) Yarış Sonrası Çanta Teslimi
Aman tanrım. O anı tamamen unutmak istiyorum. Nasıl bir izdiham, nasıl bir beceriksizliktir bu. Koskoca Runtalya organizasyonuna yakışmadı. Yarış sonrası herkes zaten yorgun, insanlar çantalarını alıp dinlenme moduna geçmek istiyor. Ama yok alamıyoruz arkadaş. Görevliler çantaları bulamıyor. Büyük ihtimal çok dağınık yerleştirmişlerdi. Ee insanlar da sinirlenip kendileri girip çantaları bulmaya çalıştı. Görevliler terk etti, ortalık cidden karıştı. Abartısız tam 1 saat çantamı teslim almak için bekledim. Cidden büyük rezillik. Yarış ücretlerinin arttığı şu dönemde daha iyi bir hizmet bekliyor insan. Yarışta ne güzel PB gelmiş, mutluyum. Şu olay tüm keyfimi kaçırdı. Umarım bu yetkililere bir ders olur ve sonraki senelerde şu işi düzeltirler. Şimdiden ben bir daha gitmem diyen çok arkadaşım oldu. Büyük konuşmamak lazım ama ben de gitmeyi çok düşünmüyorum.